1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Bir bilim insanı, içinde akademisyenlerin de bulunduğu Isparta uçağının sabotaj sonucunda düştüğünü iddia etti
Bir bilim insanı, içinde akademisyenlerin de bulunduğu Isparta uçağının sabotaj sonucunda düştüğünü iddia etti

Bir bilim insanı, içinde akademisyenlerin de bulunduğu Isparta uçağının sabotaj sonucunda düştüğünü iddia etti

Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 2007 yılında içinde akademisyenlerin de bulunduğu Isparta uçağının düşmesinin kaza olmadığını iddia etti. Sultansoy, "O uçak düşürülmeseydi, Türkiye bugün CERN'de asil üye olurdu" dedi.

A+A-

30 Kasım 2007 tarihinde, Isparta Süleyman Demirel Havalimanı’na inişe geçtiği sırada Türbetepe’de düşen Atlasjet’in İstanbul-Isparta seferini yapan yolcu uçağında, 7’si mürettebat, 57 kişi yaşamını yitirmişti. Uçakta yaşamını yitiren yolcular arasında, Türkiye’de toryumTürk Hızlandırıcı ProjesiBilim Kenti ve CERN süreciyle ilgili çalışmaları olan Prof. Dr. Engin Arık, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ile birlikte araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan, araştırma görevlisi Mustafa Fidan ve yüksek lisans öğrencisi Engin Abat da yer alıyordu.

Prof. Dr. Engin Arık ve beraberindeki bilim insanlarının da ölümü sebebiyle uçağın düşmesine ilişkin sabotaj iddiaları birçok kez gündeme gelmişti. Prof. Dr. Engin Arık’ın en yakın çalışma arkadaşlarından TOBB ETÜ Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Saleh Sultansoy, kazanın aslında sabotaj olduğuna ilişkin iddiaları tekrar gündeme getirdi. Kazanın nedeni kayıtlara 'pilotaj hatası' olarak geçmişti.

İrtifa ile oynandı iddiası

Demirören Haber Ajansı'nda (DHA) yer alan habere göre Sultansoy, Prof. Dr. Engin Arık ve beraberindeki bilim insanlarının hayatını kaybettiği uçağın 'yüzde 99 oranla' düşürüldüğünü iddia etti. Prof. Dr. Saleh Sultansoy, “Prof. Dr. Engin Arık bir bilim şehididir. Yüzde 99 olasılıkla uçak düşürüldü. Engin Hanım kendisini Türkiye’nin kalkınmasına feda eden bir bilim insanımızdı. O uçak düşürülmeseydi, Türkiye bugün CERN’de asil üye olurdu. Türkiye toryum yarışında dünyada liderler arasında olurdu. Türk Hızlandırıcı Kompleksi ve Türk Bilim Kenti kurulurdu. Bu tür projeler Japonya’nın kalkınmasında kritik rol oynamıştı” dedi.

Sultansoy'a göre uçağın irtifasıyla oynandığına ilişkin veriler bulunuyor. Uydudan gelen bilgilerle gerçek irtifa arasında 500 metre civarında fark olduğunu ileri süren Sultansoy, bunu kendisine bildiren uzmanların risk almamak için televizyonlara çıkıp bu bilgiyi açıklamadığını söyledi. 

2007 yılının Türk Hızlandırıcı Kompleksi, CERN ve toryum çalışmaları açısından kritik bir yıl olduğunu belirten Prof. Dr. Saleh Sultansoy, o dönem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığını, mahkeme kararlarına rağmen Gazi Üniversitesi'ndeki sözleşmesinin uzatılmadığını söyledi. Sultansoy, “Türk Hızlandırıcı Kompleksinin ön aşaması olan eğitim tesisinde teknolojinin yanlış seçilmesi gibi birçok şey üst üste geldi ve bunlara bakınca yüzde 99 olasılıkla kaza değil diye düşünüyorum" diye konuştu.

Türk Hızlandırıcı Kompleksi Projesi hakkında da konuşan Sultansoy, 2007ve sonrasında çok hata yapıldığını, küçük çaplı eğitim amaçlı hızlandırıcı için yanlış teknoloji seçildiğini ve buna yalnızca Engin Arık'la kendisinin itiraz ettiğini savundu. Sultansoy, proje harcırahlarının kesildiğini ve projenin üç yıldır bloke edildiğini söyledi. Sultansoy, proje ilerleyebilseydi Türkiye'nin toryum konusunda dünyada liderler arasında olacağını belirtti.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.