ABD Başkanı Donald Trump'ın göçle mücadele adı altında Meksika sınırına duvar çekme projesi büyük tartışma yaratırken, Danimarkalı tarih profesörü Uffe Østergaard, Avrupalı siyasi liderleri aynı yoldan gitmeye çağırdı. 

Makalesinde "2. Dünya Savaşı'nın ardından Kuzey'in refah devleti modelinin çok sağlam ve çekici olduğu, dolayısıyla 'tüm' yabancıları entegre edebileceği yönünde güçlü bir inanç bulunuyordu" diyen tarih profesörü, o dönemde kendisinin de bu görüşü paylaştığını, ama daha sonra etraflıca düşünüp çok kültürlülüğü savunmaktan uzaklaştığını belirtti. 

Avrupa Birliği'nin (AB) sınırlarına duvar çekmesinin zamanının geldiğini iddia eden Østergaard, Avrupa'nın sınırlarını korumanın gereği olarak duvarın dört şerit dikenli tel, projektörler ve gözetleme kuleleriyle donatılması gerektiğini ileri sürdü. 

Bu yoldan gidilmezse Batı, Doğu ve Güney Avrupa arasında göçün idaresi konusunda birbiriyle çelişen görüşler yüzünden tez zamanda ayrılık yaşanacağını söyleyen profesör, şöyle yazdı:

"Sınırları korumak lazım, yoksa nüfus hükümete kadar isyan edecek."

Østergaard,  siyasilerin entegrasyon modelinin başarısızlığa uğradığını kabul etmeleri için şartların olgunlaştığını dile getirerek şöyle devam etti:

"Gettolar, paralel toplumların ortaya çıkmasının iyi bir örneğidir. Entegrasyon herkes için değilse de görece olarak çok sayıda kişi açısından başarısızlığa uğradı."

Göçmenlerin entegrasyonu yerine asimilasyonunu görmek istediğini ifade eden Danimarkalı profesör, ülkede ikamet eden herkesin Danimarka toplumunda baskın olan Lutheryen erdemleri kabul etmesi gerektiğini savundu. 

74 yaşındaki Uffe Østergaard, Avrupa kimliği tarihi alanında uzman. Dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasında yer alan Aarhus Üniversitesi'nde Avrupa uygarlığı ve entegrasyonu konusunda Jean Monnet profesörü ve dünyanın en prestijli işletme fakültelerinden olan Kopenhag İşletme Okulu'nda Avrupa ve Danimarka tarihi profesörü. 2000'lerde Danimarka Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde Holokost ve Soykırım Araştırmaları Kürsüsü Başkanı'ydı. 

16. yüzyıldan itibaren Avrupa kimliği üzerinde uzmanlaşan Østergaard, özellikle Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve onların yerine kurulan devletlerde çok kültürlülük ve çok etniklilik üzerinde çalışmalar yürüttü, kitaplar yazdı. 

2008-2017 arası çoğunluğu Müslüman nüfuslu ülkelerin vatandaşlarından 5 milyondan fazla sığınma başvrusu alan AB ülkeleri, Suriye'deki vekalet savaşı sebebiyle 2015'te patlak veren göçmen kriziyle derin bir sarsıntı geçirdi.

Bu krizde göçmenlere karşı insan hakları hukukuyla çelişen çok sıkı politikalar uygulayan Danimarka'da, 5.8 milyonluk nüfusun 800 binini, göçmenlerle sonraki kuşakları oluşturuyor. Bunların 500 bini Batılı ülkelerden gelmiyor.