Zonguldak'ta 1997-2000 yılları arasında lisede öğrenim gören Çimen Y'nin okul müdürü O.Ö. ile ilişkisi olduğunun duyulması sonrasında çıkan dedikodular nedeniyle genç kızın ailesi İstanbul'a taşındı. 

İddiaya göre okul müdürü O.Ö. de İstanbul'a geldi ve Çimen Y. ile buluşarak birkaç gün birlikte kaldı. Bu olaydan sonra Çimen Y'nin babası, aile bireylerini toplayarak olayı anlattı ve üç oğlundan kızının öldürülmesini istedi.

Erkek kardeşler, yaklaşık 1,5 ay sonra kız kardeşlerini nasıl öldürecekleri konusunda plan yaparak, İstanbul'a gitti. Çimen'i kabloyla boğarak öldüren kardeşler, Şile-Pendik arasında yeri tam olarak belirlenemeyen ormanlık alana gömdü. Kardeşler, 3-4 gün sonra babalarını arayarak "işi hallettiklerini" söyledi.

Kardeşler yaklaşık 9 yıl boyunca cinayeti saklarken, içlerinden biri pişmanlık duyarak 10 Kasım 2009'da polis merkezinde cinayeti tüm ayrıntılarıyla anlattı.

Ceset bulunamadı

Ancak şüphelilerin gömdüklerini söyledikleri yerde yapılan kazı çalışmalarında ceset bulunamadı.

Buna karşın, şüphelilerin Çimen Y'yi bir başkasıyla birlikte olduğu için olayı namus meselesi haline getirerek ve aile meclisi kararıyla planlayarak öldürdükleri suçlamasıyla kamu davası açıldı.

Kardeşler, dava sürecinde ise kollukta verdikleri ifadeleri reddederek, bu ifadeleri yaşadıkları psikolojik bunalım nedeniyle verdiklerini savundu. İlk itirafta bulunan kardeş ise sürekli rüyalar gördüğünü, bunları gerçek sandığını, tedavi görmek istediğini söyledi. Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise sanığın cezai ehliyetinin olduğu belirtildi.

Yerel mahkeme delil yetersizliğinden tahliye etti

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi, cesedin bulunamaması, cinayetin ispat edilememesi ve delil yetersizliği nedeniyle sanıkların beraatine karar vererek tahliye etti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesinin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin delil yetersizliği nedeniyle sanıkları beraat ettiren kararını bozdu.

Bozma kararında, sanıkların sonradan reddetmelerine karşın kollukta verdikleri ifadelerin birbiriyle uyumlu olduğuna ve tüm ayrıntıları içerdiğine işaret edildi.

Kardeşlerin olay sonrasına denk gelen tarihlerde psikolojik tedavi gördükleri de belirtilen kararda, bu hususlar göz önüne alındığında cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi.

Bozma kararı üzerine dosyayı yeniden görüşen Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi, aynı gerekçelerle beraat kararında direndi.

Direnme üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararını yerinde bularak, sanıkların cinayet suçundan cezalandırılmaları gerektiğine hükmetti.