CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, basın toplantısı düzenledi. CHP'li Özel, Türkiye'nin siyasi gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Özel'in açıklamalarından satırbaşları şunlar:

Ahlat'taki kışlık kaçak Saray... Erdoğan'ın saray hırsını artık Anayasa da tanımıyor. Bir kişinin her şeyi belirlediği bu sistemde en üst yargı olan Anayasa da tanımıyor.

"Erdoğan Kaddafi konusunda öyle şeyler söyledi ki şu anda Kaddafi'nin kemikleri sızlıyordur. Kaddafi'nin Kıbrıs Barış Harekâtı'na desteğini hatırlatıyor. çıkmış şimdi diyor ki, "Kaddafi Kıbrıs Barış Harekatı'nda bize sahip çıktı." Keşke Kaddafi linç edilirken hatırlasaydın bunları. Kaddafi linç edilirken sustunuz. Kaddafi'nin başı taşla ezilirken bizim hatırlattığımız bir şey bu. Keşke Kaddafi'nin başı ezilirken bunları hatırlasaydın Recep Tayyip Erdoğan. Kaddafi ölür ölmez Libya'ya uçak kaldıran, Libya'ya çantalar dolusu parayla yeni hükûmete desteğe koşan Erdoğan!"

"CHP doğruları söylemeye devam edecek. Doğu Akdeniz'de neden yokuz derken şunu hatırlatıyorduk: Güney Kıbrıs Rum kesimi 2003'te Mısır'la bir anlaşma yaptı. Neredeydi dış politika yönetimi? 2007'de bu sefer anlaşmayı Lübnan'la yaptılar. Neredeydi AKP? Biz dedik ki balıkçı teknelerimizi sularımızın dışına çıkamayacağımız hale getirecekler demiştik. 17 yıl bunlar izledi. Monşerler diplomasisi diye aşağıladıkları bizim değerli dış politikacılarımız dedi ki hamle yapmamız lazım. Nihayet! Ve Libya ile bir anlaşma yaptılar. Bu anlaşmayı gelin hemen okutalım diye biz dedik. Anlaşmayı dakikalar içinde dış ilişkiler komisyonundan geçirdik. "

"(Libya tezkeresi tepkisi) Ana muhalefeti daha dikkatli dinlemeleri gün gibi açıktır."

"Putin'in memleketinde MİT müsteşarı masaya oturdu. Gelinen bu nokta istihbarat örgütlerinin sahada temasları var diyen Erdoğan'ın şimdi diplomasi masası var."

Türkiye'yi resmen arabulucu sıfatına götürdüler. Kılıçdaroğlu söyleyince hakaret, Putin söyleyince itaat. Bu anlayışı reddediyoruz. Putin'in zorlamasıyla gelinen nokta. CHP'nin işaret ettiği noktadır. Ana muhalefeti daha dikkatli dinlemeleri açıktır.

SURİYE MESELESİ

Suriye ile temas kurmazsanız olmaz, Esad ile görüşmezseniz göçmen sorunu çözülemez. Yoksa, bu kadar Suriyeli'nin memleketine dönmesi hayaldir. İdlib'de yaşananlara hepimizin içi yanmaktadır, bu sorun çözülmelidir.

"BASILAN GAZETELERİN SON SAYFASINI BASILMADAN ÖNCE GÖRÜYOR MUSUN?"

"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı üç maaş götüren Fahrettin Altun işi gücü bırakmış; 'Ana muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu eleştirilerde bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız dili dönüp buna cevap veremez cevabı ben vereyim' diyerek bir açıklama yapmışlar. Kılıçdaroğlu'nun basını bölmekle, kategorize etmekle suçluyor. O fahrettin Altun ki cumhurbaşkanlığı tarafından basına yapılan akreditasyonun başıdır. Bugün Erdoğan'ın açıklamalarına bazı gazeteler çağrılıyor, bazıları çağırılmıyorsa basını ayrıştıran Fahrettin Altun'dur. Sen basılan gazetelerin son sayfalarını basılmadan önce görüyor musun, görmüyor musun? Sen buna cevap ver." 

"MHP'NİN YAPACAĞI UYGULAMA KESİN İHRAÇ OLMALIYDI"

MHP'nin vereceği acil uygulama şu olmalıydı; kesin ihraç sevkiyle disipline göndermek. MHP ne yaptı? Önce soruşturmaya aldı. Savunulacak yanı mı var bunun? Neyini savunacak?

DEMİRTAŞ'IN TİYATRO OYUNUNA GİDENLERE YAPILAN ELEŞTİRİLERE TEPKİ

Siyasette, tiyatro üzerinden sert eleştiriler getirilmesini hep yadırgadık. Tiyatroyu siyasi eleştiri olmaktan çıkarmalı. Dört kadının tiyatro izlemesine, erkeklerin avazı çıktığı kadar ayıplamasını son derece yanlış buluyorum. Acizlik olarak görüyoruz.

Son derece ayıplı buluyoruz. Ülkenin mangalda kül bırakmayan, siyasette kudret abidesi Cumhur İttifakı'nın iki tane liderinin dört kadının bir sanat eseri izlemesine verdiği bu tepkiyi acizlik olarak değerlendiriyoruz.

Bir siyasi partiyi şeytanlaştırmak için geçmişte o parti ile kurdukları ilişkiler göz önündeyken, CHP'yi o partiyle kurduğu ilişkilerle vurmaya çalışmak beyhudedir.

HDP ile aynı düşünüyor olsak farklı siyasi partilerde olmazdık. Bir siyasi partiyi şeytanlaştırmak için, geçmişte kendi ilişkileri de biliniyorken, CHP'yi HDP üzerinden kriminalize etme çabaları beyhudedir. 

Bu baskılara pabuç bırakacak kadar aciz bir parti değildir CHP. Bu konuda CHP'nin ne MHP'ye ne AKP'ye karşı atacak bir geri adımı yoktur.